Filmin Özeti:
Cengiz Dağcı’nın Korkunç Yıllar adlı romanından beyazperdeye aktarılan film, II. Dünya Savaşı sırasında Alman esir kamplarında rehin alınan Tatarlı esirlerin yaşadıkları insanlık dramını ve çektikleri acıları konu alıyor. Projesi Avni Özgürel’e ait olan yapımın senaryosu ise Atilla ve Nil Ünsal çiftine ait. Filmin yönetmen koltuğunda ise daha önce Türk Pasaport’u filmine imza atmış olan Burak Arlıel oturuyor. Filmin oyuncu kadrosundaysa Murat Yıldırım, Selma Ergeç, Bülent Alkış, Gülçin Santırcıoğlu ve Burç Kümbetlioğlu isimleri yer alıyor.
"Kırımlı" filminin fragmanını izlemek için tıklayın.
Kırımlı Korkunç Yıllar (2014) Galeri
Yönetmen: Burak Cem Arlıel
Senaryo: Cengiz Dağcı
Yapım Yılı: 2014
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Tür: Dram, Tarih
Oyuncular: Murat Yıldırım, Selma Ergeç, Baki Davrak, Bülent Alkış, Ali Barkın, Burç Kümbetlioğlu, Joshy Peters, Gülçin Santırcıoğlu,
Detay:
Bir Kırım Türk'ü olan kahramanımız Sadık Turan'ın hayatı, 1917 Rus devriminden sonra başlayan Bolşevik baskısından dolayı büyük zorluklar içinde geçer. Kıtlık, asimilasyon ve sürgün politikaları Kırım halkını kırıp geçirirken, Sadık da yaşananlardan nasibini alır. Tüm zorluklara göğüs gerer ve en büyük hayali olan tıp eğitimine başlar. Hayatının baharında patlak veren II. Dünya savaşı yüzünden, eğitimine ara vermek zorunda kalır.
Politbüro tarafından, teğmen rütbesiyle tankçı olarak askere alınır. Almanlarla savaşmak üzere cepheye giden Sadık, bir süre sonra Almanlara esir düşer. Bir yıl sonra ayrılırken “hayatımın yarısını bıraktığım yer” diyeceği, Uman esir kampına gönderilir.
Esir kampının piskopat ve kompleksli subayı Alman başçavuş Bauer, her rütbeli esirle uğraştığı gibi, Sadık ile de uğraşmaya başlar. Teğmen rütbesinden dolayı hem fiziksel hem de psikolojik işkence yapar ona. Bir süre sonra Almanca bildiği için, yüzbaşı Schultz'un hizmet eri olan Sadık, bu sayede Bauer'in işkencelerinden kurtulup hayatta kalmayı başarır.
Sadık bir yıl sonra, esir kampından Almanya'ya gönderilir. Kafkasya'daki petrol yataklarına gözünü diken Hitler, Rus ordusuna karşı Almanların yanında savaşacak, Türklerden oluşan bir ordu kurar. Savaş sonunda ülkesi Kırım'ın bağımsızlığına kavuşacağına inanan Sadık, Mavi Alay isimli bu orduda, nazi üniforması ile savaşmayı kabul eder.
Rus çetelerle karşı savaşmak üzere, Polonya'ya doğru bir tren yolculuğuna çıkar. Yolculuk sırasında hayatının ilk ve tek aşkı Maria ile tanışır. Savaşta tüm ailesini kaybetmiş, aristokrat bir kız olan Maria, Polonyalı çetecilere ilaç ve silah tedarik eden bir direnişçidir. Maria ve Sadık birbirlerini yakından tanırlar ve birbirlerinden çok hoşlanırlar. Tren yolculuğunun sonunda, istemeden de olsa birbirilerine veda ederler.
Bauer, Schultz ve Sadık, Rus çetelerle mücadele etmek için, bir yıl sonra Polonyada tekrar bir araya gelirler. Şimdi Ruslara karşı aynı tarafta savaşıyorlardır.
Sadık bir yıl boyunca Polonya ormanlarında Rus çetelerle savaşır. Alman üniforması ile savaşırken, Hitler'in vaad ettiği Büyük Türkistan hayalinin boş olduğunu ve Almanların onları kandırdığını anlar. Çünkü Almanlar'ın asıl amacı Rus ordusunu yıpratmak ve Kafkas halklarını sömürge haline getirmektir.
Kader ağlarını örer. Sadık, trende karşılaşıp aşık olduğu Maria ile Polonya ormanlarında tekrar karşılaşır. İkinci kez Maria'nın hayatını kurtarır. İki aşık birbirlerinden hiç ayrılmak istemezler ama savaş şartları malumdur.
Sadık Rus çetecilere yaptığı son baskının ganimetini Almanlara teslim etmez. Cephaneyi ormana gömer. Ele geçirdiği elli atı da Büyük Türkistan ordusu için Maria'nın yardımıyla bir Polonya köyünde saklar.
Sadık'ın ganimeti sakladığından şüphelenen Bauer, kampa gelip Sadık'ı teftiş eder. Atların Maria'nın köyünde saklandığını öğrenir. Bauer, durumu Alman karargahına haber veremeden Sadık tarafından öldürülür.
Sadık bu olaydan sonra Polonya'da kalamaz. Maria'yı yanına alıp doğuya, ülkesi Kırım'a doğru yola çıkma kararı alır.
Sabah erken saatte hazırlıklar yapılırken, bu sefer Rus çeteleri Mavi Alay'a baskın yapar. Sadık ağır yaralanıp saldırıyı atlatır ama ne askerleri ne de Maria sağ kurtulur.
Bir Kırım Türk'ü olan kahramanımız Sadık Turan'ın hayatı, 1917 Rus devriminden sonra başlayan Bolşevik baskısından dolayı büyük zorluklar içinde geçer. Kıtlık, asimilasyon ve sürgün politikaları Kırım halkını kırıp geçirirken, Sadık da yaşananlardan nasibini alır. Tüm zorluklara göğüs gerer ve en büyük hayali olan tıp eğitimine başlar. Hayatının baharında patlak veren II. Dünya savaşı yüzünden, eğitimine ara vermek zorunda kalır.
Politbüro tarafından, teğmen rütbesiyle tankçı olarak askere alınır. Almanlarla savaşmak üzere cepheye giden Sadık, bir süre sonra Almanlara esir düşer. Bir yıl sonra ayrılırken “hayatımın yarısını bıraktığım yer” diyeceği, Uman esir kampına gönderilir.
Esir kampının piskopat ve kompleksli subayı Alman başçavuş Bauer, her rütbeli esirle uğraştığı gibi, Sadık ile de uğraşmaya başlar. Teğmen rütbesinden dolayı hem fiziksel hem de psikolojik işkence yapar ona. Bir süre sonra Almanca bildiği için, yüzbaşı Schultz'un hizmet eri olan Sadık, bu sayede Bauer'in işkencelerinden kurtulup hayatta kalmayı başarır.
Sadık bir yıl sonra, esir kampından Almanya'ya gönderilir. Kafkasya'daki petrol yataklarına gözünü diken Hitler, Rus ordusuna karşı Almanların yanında savaşacak, Türklerden oluşan bir ordu kurar. Savaş sonunda ülkesi Kırım'ın bağımsızlığına kavuşacağına inanan Sadık, Mavi Alay isimli bu orduda, nazi üniforması ile savaşmayı kabul eder.
Rus çetelerle karşı savaşmak üzere, Polonya'ya doğru bir tren yolculuğuna çıkar. Yolculuk sırasında hayatının ilk ve tek aşkı Maria ile tanışır. Savaşta tüm ailesini kaybetmiş, aristokrat bir kız olan Maria, Polonyalı çetecilere ilaç ve silah tedarik eden bir direnişçidir. Maria ve Sadık birbirlerini yakından tanırlar ve birbirlerinden çok hoşlanırlar. Tren yolculuğunun sonunda, istemeden de olsa birbirilerine veda ederler.
Bauer, Schultz ve Sadık, Rus çetelerle mücadele etmek için, bir yıl sonra Polonyada tekrar bir araya gelirler. Şimdi Ruslara karşı aynı tarafta savaşıyorlardır.
Sadık bir yıl boyunca Polonya ormanlarında Rus çetelerle savaşır. Alman üniforması ile savaşırken, Hitler'in vaad ettiği Büyük Türkistan hayalinin boş olduğunu ve Almanların onları kandırdığını anlar. Çünkü Almanlar'ın asıl amacı Rus ordusunu yıpratmak ve Kafkas halklarını sömürge haline getirmektir.
Kader ağlarını örer. Sadık, trende karşılaşıp aşık olduğu Maria ile Polonya ormanlarında tekrar karşılaşır. İkinci kez Maria'nın hayatını kurtarır. İki aşık birbirlerinden hiç ayrılmak istemezler ama savaş şartları malumdur.
Sadık Rus çetecilere yaptığı son baskının ganimetini Almanlara teslim etmez. Cephaneyi ormana gömer. Ele geçirdiği elli atı da Büyük Türkistan ordusu için Maria'nın yardımıyla bir Polonya köyünde saklar.
Sadık'ın ganimeti sakladığından şüphelenen Bauer, kampa gelip Sadık'ı teftiş eder. Atların Maria'nın köyünde saklandığını öğrenir. Bauer, durumu Alman karargahına haber veremeden Sadık tarafından öldürülür.
Sadık bu olaydan sonra Polonya'da kalamaz. Maria'yı yanına alıp doğuya, ülkesi Kırım'a doğru yola çıkma kararı alır.
Sabah erken saatte hazırlıklar yapılırken, bu sefer Rus çeteleri Mavi Alay'a baskın yapar. Sadık ağır yaralanıp saldırıyı atlatır ama ne askerleri ne de Maria sağ kurtulur.
'Kırımlı Korkunç Yıllar' filmine ait tüm içerik
Olsa da izlesek dediğiniz yerli ve yabancı dizi ve filmlerin fragmanları, film müzikleri, kamera arkası görüntüleri ve filmlerden sahneler Olsa da izlesekte!
